Psikologların En Büyük Sorunu: Danışanlar Neden İlk Seans Sonrası Devam Etmiyor?

Psikologlar için en büyük zorluklardan biri, danışanların ilk seans sonrası terapi sürecine devam etmeme eğilimidir. İlk görüşmede olumlu bir atmosfer oluşturulmasına rağmen, birçok kişi bir daha randevu almaz. Peki, bu durumun arkasında hangi psikolojik ve pratik faktörler yatıyor? İşte danışanların terapi sürecini neden yarım bıraktıklarına dair üç temel neden ve çözüm önerileri!
1. İlk Seansın Beklentileri Karşılamaması

Danışanlar terapiye belirli beklentilerle gelirler ve bu beklentiler ilk seansta tam olarak karşılanmazsa devam etme konusunda kararsız kalabilirler.
Nedenleri:
- İlk seansta hızlı bir çözüm bekleme eğilimi.
- Psikoterapinin süreç odaklı bir yöntem olduğunu bilmemek.
- Terapistin yöntemi veya iletişim tarzının danışanın beklentilerine uymaması.
Çözüm Önerileri:
- İlk seansta sürecin nasıl işleyeceği konusunda açık ve net bilgilendirme yapılmalıdır.
- Danışanın terapi sürecine dair beklentilerini anlamak için sorular sorulmalı ve gerçekçi bir çerçeve çizilmelidir.
- İlk seansta küçük ama somut bir fayda sağlayarak danışana bir başlangıç noktası verilmelidir.
2. Finansal veya Zaman Yönetimi Problemleri

Terapinin sürekliliği, danışanların maddi durumu ve günlük hayatındaki yoğunlukla doğrudan ilişkilidir. Birçok kişi terapiyi önemli görse de bütçe ve zaman ayırma konusunda zorlanabilir.
Nedenleri:
- Terapinin maliyetinin danışan için uzun vadede sürdürülebilir olmaması.
- Randevu planlamasının danışanın günlük hayatına uygun olmaması.
- Alternatif yollarla (YouTube videoları, kitaplar, ücretsiz içerikler) kendi kendine yardım etmeyi denemesi.
Çözüm Önerileri:
- Seansların sıklığını danışanın bütçesine ve programına uygun şekilde planlamak için esnek takvim oluşturulabilir.
- Grup terapisi veya kısa süreli destek paketleri gibi farklı seçenekler sunulabilir.
- Terapinin uzun vadeli faydalarını açıklayarak danışanın yatırım yapma motivasyonunu artırmak mümkündür.
3. Duygusal Rahatsızlık ve Direnç

Terapi süreci bazı kişiler için duygusal olarak zorlayıcı olabilir ve danışanlar, içsel direnç nedeniyle terapiden kaçınabilirler.
Nedenleri:
- İlk seansta konuşulan konuların danışanı beklediğinden daha fazla zorlaması.
- Kendi problemleriyle yüzleşmenin getirdiği rahatsızlık hissi.
- “Benim sorunum o kadar büyük değil” veya “Kendi başıma halledebilirim” düşüncesine kapılmak.
Çözüm Önerileri:
- İlk seansta danışanın kendisini rahat hissetmesini sağlamak için yavaş bir başlangıç yapılmalı ve fazla yoğun konulara girilmemelidir.
- Küçük başarılar vurgulanarak danışanın terapi sürecinde ilerleme kaydedebileceğine dair motivasyon artırılmalıdır.
- Terapinin bir keşif süreci olduğu anlatılarak danışanın süreci kişisel gelişimin bir parçası olarak görmesi sağlanmalıdır.
Sonuç
Danışanların ilk seanstan sonra devam etmemesi birçok faktörden kaynaklanabilir. Beklentilerin iyi yönetilmesi, terapinin sürdürülebilir hale getirilmesi ve danışanın duygusal sürecine uygun bir yaklaşım benimsenmesi, bu sorunun çözümüne yardımcı olabilir. Terapistler, danışanlarıyla güçlü bir bağ kurarak ve sürecin faydalarını açık bir şekilde aktararak terapiye devam etme oranlarını artırabilirler.